Hun İmparatorluğu’nun hükümdarı olan Attila, Avrupa kıtasının büyük bir bölümüne sahip olmuştur. Öyle hırslıydı ki; bütün dünyaya egemen olmak niyetindeydi. Bunu gerçekleştiremese de, tarihin tanımış olduğu en ünlü savaşçılardan birisi olmayı başarmıştır. Attila, sert ve acımasız bir kişiliğe sahip olmuştur. Öyle ki, bazı batı kaynaklarında Attila için “Tanrının Kırbacı” denilmektedir. Peki Attila hangi yıllar arasında yaşamıştır? Attila hangi başarılara imza atmıştır? Soruların cevaplarını biyografimiz içerisinde bulabileceksiniz.
Hun İmparatoru Attila Kimdir? Hayatı ve Başarıları
Attila 395 yılında doğmuş olup, babasının adı Muncuk Han’dır. Amcası olan Rua, Attila’yı babası öldükten bir süre sonra bozkırda yalnız başına yaşarken bulup yanına almıştır. Attila; Vizigotlara karşı Roma İmparatorluğu ile ittifak yapmıştır. Hal böyle olunca Attila bir süre Roma’ya o dönemin generali olan Flavius Aetius’un yanına gitmiştir. Tam her şey iyiye gidiyordu ki, amcası Rua’nın ölüm haberini aldı. Geri dönmek zorunda kalarak kardeşi olan Bleda ile birlikte Hun İmparatorluğu’nun ortak hükümdarı olmuştur. Kardeşi Bleda da 445 yılında hayatını kaybetti. Bundan böyle Hun İmparatorluğu’nun tek hükümdarı Attila olmuştur. Attila, aşık olduğu bir esir kızla evlendi. Bu evlilikten bir oğlu oldu ancak doğum sırasında eşi öldü.
Attila hükümdarlık süresi boyunca sürekli olarak Batı ve Doğu Roma İmparatorluklarını istila etmiştir. Hatta birçok Ota Çağ kaynaklarında da acımasızlığı ile tanınmaktadır. Bu acımasızlığı sebebiyle de Avrupa’da kendisine “Tanrının Kırbacı” denilmiştir. Öte yandan Alman efsanelerine göre de Attila’nın iyiliksever bir hükümdar olduğu söylenmektedir. Attila’nın sarayında da birçok Alman hükümdarı yaşamaktaydı. Buradaki hikayelerde Attila’nın Etzel adında ve büyük otoriteye sahip olduğu ve barışsever ancak asilere karşı kılıç kuşanan biri olduğu söylenir. Hatta dönemin Avrupa Hun İmparatorluğu başkenti olan Etzelburg adının buradan geldiği söylenmektedir.
Sık sık seferler yapan Attila, Batı Roma İmparatorluğu üzerine sefer yapmaya hazırlanırken, Papa araya girdi ve fetih gerçekleşmedi. Yalnızca vergiye bağlanabildi. Attila, 453 yılında evlenmiş olduğu son eşi tarafından öldürülmüştür. Hatta mezarının da neresi olduğu bilinmemektedir. Öte yandan cenazesine katılanlar bile yerini bilmedikleri için öldürülmüştür. Fakat tarihçiler arasında Attila’nın mezarı ile ilgili Tuna Nehri yatağının kısa süreliğine değiştirilerek, kendisinin hazinesi ile birlikte oraya gömüldüğü ve ardından nehir yatağının eski haline çevirildiği söylemi yaygınlaşmıştır. Tuna Nehri’nin kazılması birçok ülke ile sınır olması sebebiyle büyük sorunlara yol açacağından, kazı çalışması da yapılamamaktadır.
Attila’nın görünümü ile de çok net şeyler bilinmemektedir. Yalnızca kendisini gören Priscus isimli tarihçinin söylediklerinden ibarettir. Attila için göğsü ve kafası geniş, kısa boylu, burnu yassı, gözleri küçük ve bronz tenli biri olduğunu söylemiştir. Günümüzde Attila, Türk ve Macar toplumları için kahraman olarak, Avrupa toplumları içinse barbarların atası olarak anılmaktadır. Ancak Attila barbar değildir. Sebebi de Asya uygarlığı’nın Avrupa’ya gitmiş olan önemli öğelerinin tümünü Hunlar götürmüşlerdir.