Başkomutan ve ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ü anlatmaya sayfalar yetmez. Ancak yine de Atatürk kimdir? Mustafa Kemal Atatürk nerede doğmuştur? Mustafa Kemal Atatürk hangi görevlerde bulunmuştur? Mustafa Kemal Atatürk ne zaman ölmüştür? gibi soruların cevaplarını yazımız içerisinde bulabileceksiniz.
Mustafa Kemal Atatürk Kimdir? Biyografisi ve Hayatı
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Türkiye’nin kaderini değiştiren, tüm Dünyaya örnek teşkil eden, en çok aranan, özlenen lideri Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selanik’te doğmuştur. Küçüklüğümüzde ilkokul sıralarında pembe bir evde doğduğu, babasının Ali Rıza Bey, annesinin Zübeyde Hanım olduğunu dinleyerek büyüdük. Anadolu’dan Rumeli’ye göç eden ailenin çocuğu Ali Rıza Bey Selanik’te evkaf idaresi ve gümrük idaresinde çalıştıktan sonra gönüllü subay olarak çalıştıktan sonra Zübeyde Hanım ile evlenmiştir. Evliliklerinden 6 tane çocuk sahibi olmuşlardır. Mustafa’dan önce doğan çocukları küçük yaşlarda vefat etmiş, Mustafa’dan sonra Makbule ve Naciye isminde kardeşleri olmuş, ancak Naciye de 12 yaş civarında vefat etmiştir.
Mustafa ilkokul çağına geldiğinde, dönemin yaygın okulları dini bilgilerin ve ilahilerin öğretildiği medreselerdi. Annesi Zübeyde Hanım oğlunun medresede eğitim görmesini istiyor, modern görüşlü olan babası ise yeni öğretim metotları kullanılan ilkokula göndermek istiyordu. Önce medresede eğitimine başlayıp daha sonra Şemsi Efendi İlkokulu’nda öğrenimine devam etti. Ali Rıza Bey memurluğu bıraktıktan sonra, bir süre ticaret ile uğraştı. Vefatından sonra maddi durumu çocuklarına tek başına bakmaya yetmeyen Zübeyde Hanım çocuklarını alarak tarımla uğraşan kardeşinin yanına gitti.
Mustafa dayısının tarlasında çalışarak dayısına yardım etti, annesi oğlunun okulunu yarıda bırakmasına oldukça üzülüyordu. Farklı kişilerden eğitim aldırmayı denedikten sonra oğlunu Ali Rıza Bey’in kardeşinin yanına tekrar Selanik’e yolladı. Öğrenimine Selanik Mülkiye Rüştiyesi’nde (ortaokulunda) devam etti. Okulda çıkan tatsızlıklardan dolayı, annesinin ayrı kalacağı için hiç istemediği mesleğe doğru emin adımlarla yürüyeceği Selanik Askeri Rüştiyesi’ne geçiş yaptı. Gittiği okulunda başarılı bir öğrenci olması nedeniyle dikkat çekti, adaşı olan matematik öğretmeni olgun anlamına gelen Kemal ismini Mustafa’ya vermesiyle artık Mustafa Kemal olarak çağrılmaya başlandı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Askeri Hayatı
1896 yılında başladığı Manastır Askeri İdadisi’ni (lisesini) 3 yılda sınıf ikincisi olarak tamamladıktan sonra, İstanbul Harp Okulu’na başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle okulundan mezun oldu. Ardından girdiği Harp Akademisi’ni 1905 yılında yüzbaşı rütbesiyle de beşinci olarak tamamladı. Mezuniyetinin ardından askeri hayatı başlayan Mustafa Kemal 1905-1907 yılları arasında Şam’da 5. Orduda görev yaptıktan sonra, Manastır’a 3. Orduya terfi ettirildi. 1909 yılında İstanbul’da 31 Mart Vakası adını alan ayaklanmayı bastırmak üzere yönlendirilen Harekat Ordusunda Kurmay Başkanı olarak göreve atandı.
1911 yılında İtalya’nın Trablusgarp çıkarması yapması üzerine, Tobruk’a gönderildi. Kısa sürede bastırılan isyanın ardından diğer görevleri de sırasıyla geliyordu. 1912 – 1913 yılları arasında Balkan Savaşı’na katılarak Edirne’nin geri kazanılmasında başarı gösteren orduda görev aldı. 1913 – 1915 yılları arasında Sofya ataşeliğine atandı. 1915 yılında I. Dünya Savaşı’nda 19. Tümen Komutanı olarak Çanakkale Savaşı’na katıldı. Fransız ve İngiliz donanması Çanakkale’yi geçemeyince Gelibolu Yarımadası’na asker çıkarmayı amaçladılar. Mustafa Kemal’in komuta ettiği tümen Arıburnu mevkiine yönelen düşman kuvvetlerini püskürttü. Düşmana karşı gösterdiği başarıların neticesinde albaylık rütbesine yükseldi. Durmak bilmeyen İngilizlerin Arıburnu’nda tekrar harekete geçmeleri üzerine 9 – 10 Ağustos tarihinde Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferin ardından “Anafartalar Kahramanı” olarak ün kazandı.
1916 yılında Doğu Cephesi’ne Kolordu Komutanı olarak atandıktan sonra general rütbesine yükseldi. Rus kuvvetleri ile savaşarak Bitlis ve Muş’u düşmandan geri aldı. Şam ve Halep’teki görevinin ardından İstanbul’a gelerek Osmanlı Devleti Veliahdı Vahdettin ile Almanya’ya gitti. Seyahatin ardından Halep’e 7. Ordu Komutanı olarak dönüş yaptı. I. Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından 31 Ekim 1918 tarihinde Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı görevine atandı. Bu ordunun kaldırılmasının ardından İstanbul’a gelerek Harbiye Nezareti’nde (bakanlığında) görev aldı.
Ülkeyi işgale başlayan düşman kuvvetlerinin Osmanlı Devleti’ne yaptığı baskılardan, ülkenin geleceğinden endişe eden Mustafa Kemal bir şeyler yapmalıydı. Kendisini ülkesinin bağımsızlığı idealine adayarak destan yazmaya, Türk milletinin kaderini değiştirmek üzere Karadeniz yoluyla Samsun’a 19 Mayıs 1919 tarihinde ayakbastı. 22 Haziran 1919 tarihinde Amasya’da yayınladığı genelge ile Türk milletinin azim ve kararı ile milletin istiklalini kurtaracağını ilan ederek Sivas Kongresini toplayacağını duyurdu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Açılışı ve Kurtuluş
Bir ülkenin en büyük gücünün millette olduğu inancına sarılarak, Sivas’ta, Erzurum’da, Ankara’da milletle buluştu. Vatanın kurtulmasında izlenecek yolun belirlenmesi ve milletin gücünün farkına varılmasını sağladı. Takip eden yıl 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni büyük coşkuyla, dualarla açtı. Bu açılış Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığının göstergesiydi. Mustafa Kemal verdiği vatan millet mücadelesi yolunda ilerlerken, Meclis ve Hükümet Başkanlığına seçildi.
Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla eş zamanlı olarak İzmir’i işgal eden Yunanlılara atılan kurşunla Kurtuluş Savaşı başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Osmanlı Devleti ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması’nın imzalanması üzerine Kuva-yi Milliye adındaki milis kuvvetleriyle direniş başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasının ardından yayınlanan yasalar doğrultusunda ordu kuruldu. Ordu ve Kuva-yi Milliye güçleri birleşmiş, Türk milleti tek bir amaç uğruna savaşarak elde edilen zaferle bağımsızlığına kavuşmuştu.
Mustafa Kemal Atatürk yetiştiği aileden, küçük yaşta babası kalıp verdiği hayat mücadelesinden, askerlik hayatı boyunca görev yaptığı yerlerde yaşananlardan, halkın çektiği eziyetten askeri dehası ve stratejik bakış açısıyla Türk milletinin kaderini değiştirip, nesilden nesile aktarılacak en büyük hediyeyi “bağımsızlığı” bıraktı.
Türk milletine verilen en büyük armağan Kemal Atatürk askeri başarılarının yanı sıra, getirdiği ilke ve inkılaplarla da Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişimini sağlamıştır. Dünya çapındaki 1929 Ekonomik Buhranın etkilerini hafifletmek ve temelleri yeni atılmış Türk devletinin kalkınmasına ivme kazandırmak amacıyla 1933 Beş Yıllık Kalkınma Planını başlattı. Hem iç politikayı düzenlerken hem de dış politikada önemli atılımlar yaptı. 1932 yılında Milletler Cemiyeti’ne girildi, 1934’te Balkan Antantı imzalandı, 1936’da Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve 1937’de Sadabad Paktı ile Türkiye’nin sınırlar ve dünyada etkili olmasına katkıda bulundu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Aramızdan Ayrılışı
29 Ocak 1923 yılında Latife Hanım ile yaptığı evliliği 5 Ağustos 1925 tarihine değin sürdü. Evliliğinden çocuğu olmayan Atatürk Afet İnan, Sabiha Gökçen, Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra isimli kızları ve Mustafa isimli çobanı evlat edinmiştir. 24 Kasım 1934 yılında Soyadı Kanunu’na göre Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal’e Atatürk soyadı verilmiştir. Özel hayatında sade bir yaşam stilini benimseyen Atatürk, ata binmeyi, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, doğayı ve hayvanları çok severdi. Atının adı Sakarya, köpeğinin adı Fox’tu.
Atatürk’ün sağlık durumu 1937 yılından itibaren bozulmaya başladı. 1938 yılı başlarında siroz teşhisi kondu, Türk ve Batıdan gelen doktorların uyguladıkları tedaviler sonuç vermedi. Kendisini Türk milletine adayan, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, ilk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938 yılının sabahı saat 9’u 5 geçe Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu. Türk milletinin gözyaşları eşliğinde, sokaklar dolup taşarken büyük bir törenle Ankara’ya uğurlandı. 21 Kasım 1938’de Ankara’da Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konuldu. Ankara’da Atatürk için yapılan ebedi istirahatgahına 10 Kasım 1953’de defnedildi. Hazırladığı vasiyetinde tüm varlığını Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Türk Tarih Kurumu’na ve Türk Dil Kurumu’na bıraktı. Kardeşi Makbule Atadan’ın Çankaya’da oturmasını, manevi kızı Sabiha Gökçen’e ev için para verilmesini, İsmet İnönü’nün çocuklarına yurt dışı eğitimleri desteği verilmesini istemiştir.
Takip edilmeye değer bir websiteniz var
bu komutanı yazmakla bitmez
kayıtlardan silinen bir çok değerli bilgi de vardır ne yazık ki hepsine ulaşamıyoruz 🙁