Sabahattin Ali Kimdir? Biyografisi ve Hayatı
Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907 yılında dünyaya gelmiştir. Kırklarelili olan Sabahattin Ali ülkemizin edebi sanat alnında yetiştirmiş olduğu ve dünya edebiyat hayatında da çok önemli bir yer edinmiş kıymetli bir sanatçı olarak adını tarihe yazdırmayı başarmıştır. İstiklal mücadelesinin merkezinde geçen bir çocukluğun ardından, muallim olabilmek için İstanbul’da bulunan muallimlik mektebinin yolunu tutmuştur. Okul hayatını başarılı bir şekilde noktaladıktan sonra ilk görev yeri olan Yozgat’ta soluğu almıştır. Burada bir süre muallimlik mesleğini icra ettikten sonra Milli Eğitim Bakanlığının kendisini yurtdışına yabancı dil eğitimi için göndermek istemesine bağlı olarak görevini sonlandırmış ve Almanya’ya gitmiştir.
Yurt dışı yabancı dil eğitimi kapsamında Almanya’da bir yandan yoğun bir şekilde eğitim ile uğraşırken bir yandan da başta Ivan Turgenyev olmak üzere birçok yabancı yazarın eserlerini okumuştur. Neticede okumuş olduğu bu eserlerden çok fazla etkilendiği sonraki yıllarda kendisinin kaleme aldığı eserlerden de anlaşıldığı üzere açık bir şekilde görülmektedir. Sabahattin Ali’nin dil eğitimi sanılandan daha kısa sürmüş ve kendisi Türkiye’ye daha eğitimi bitmeden geri gönderilmiştir. Bu durumun gerekçesi olarak çoğu kaynaklar, bir alman gencinin milliyetçilik adı altında Türklere hakaret etmesi karşısında Sabahattin Ali’nin bu gence müdahale etmesini göstermektedir. Bazı kaynaklar ise bu duruma daha farklı durumların neden olduğunu ifade etmektedir.
İlk Önemli Eserleri ve Oluşma Koşulları
Yurt dışından geri geldikten sonra başta Bursa olmak üzere Aydın gibi illerde muallimlik mesleğini yapmaya devam etmiştir. Aydında görev yaptığı sırada kendisinin Atatürk hakkında olumsuz ifadeler kullandığı gerekçe gösterilerek Sinop ceza evine gönderilmiştir. Sabahattin Ali’nin hayatında Sinop ceza evinin yeri ve önemi büyüktür. Çünkü kendisi edebi anlamda çağlara hitap edecek ilk eserlerini burada oluşturmuştur.
“Benim Aşkım” adlı şiirinde Mustafa Kemal Atatürk’e olan bağlılığını ve sevgisini açık bir şekilde dile getirirken, “Esirler” adlı tiyatro eserinde de çok farklı duyguların temsil edildiği bir gönül dünyasının kapılarını aralamaktadır. Ayrıca bugün bile dillerden düşmeyen ve topluma mal olduğu konusunda en ufak bir şüpheye dahi yer olmayan “Aldırma Gönül” eserini de yine bu dönemde vermiştir.
Özel Hayatından Önemli Kesitler
Sabahattin Ali 1935 yılında eşi Aliye Hanım ile dünya evine girmiş ve bu birliktelikten Filiz Ali adında bir çocukları dünyaya gelmiştir. Kendisinin toplum tarafından en çok bilinen ve benimsenen eseri olan “Kuyucaklı Yusuf” u yine Filiz Ali’nin daha çok küçük olduğu yıllarda yazdığı bilinmektedir. İkinci Dünya Savaşı’nın etkisi nedeniyle birçok defa askere alınan Sabahattin Ali yine en çok bilinen eserlerinden biri olan “Kürk Mantolu Madonna” kitabını bir asker olduğu sırada yazmıştır.
Savaş yıllarının geride kalmaya başlamasıyla beraber ortaya çıkan geçim sıkıntısı, toplumun genelinde olduğu gibi Sabahattin Ali ve ailesi için de üstesinden gelinmesi gereken zor bir durum u ifade etmekteydi. Gerek siyasi çalkantıların göbeğinde olması gerekse de mevcut geçim sıkıntısının meydana getirdiği psikolojik faktörler kendisini yurt dışına gitmeye mecbur bırakmaktadır. Ancak pasaportu olmayan Sabahattin Ali’nin bu amacına ulaşmak için başvurduğu kaçak yollar kendisinin bilinmeyen bir sebeple 1948 yılında ölmesine neden olmuştur.
Ülke sanat tarihimizin önemli değerlerinden biri olan Sabahattin Ali başta roman olmak üzere; öykü, deneme, şiir, oyun ve mektup alanlarında yazdığı yazılar ve ortaya koyduğu eserlerle bugün bile adından sıkça söz ettirmeyi başarmış bir sanatçı olarak kabul edilmektedir.